Bilindiği üzere son günlerde gelen fahiş elektrik faturaları vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanmış, birçok vatandaş sosyal medya hesaplarından faturalarını paylaşarak yüksek tutarlı faturaların hesabını sormuştu. Öyle ki bazı vatandaşlar protesto olarak elektriklerini bir dakika kapatma eyleminde bulunmuştu. Elektrik dağıtım şirketinden konuya ilişkin tatmin edici bir açıklama yapılmazken, Bingöl’deki siyasiler de bu konuda sessiz kalmayı tercih etmişti. Tüm bu yaşananlar karşısında sessiz kalınmasını doğru bulmadığını ifade eden Bingöl Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ali Bayram, iktidar ve muhalefet siyasi temsilcileri ile diğer sorumluları vatandaşın haklarını savunmaya davet etti.
Bayram yaptığı açıklamada, “Bu ay gelen yüksek elektrik faturaları adeta vatandaşın belini büktü. Vatandaş bu faturaları nasıl ödeyeceğini kara kara düşünüyor. Elektrik firması kendi karına bakıyor. Onların zaten umurunda değil. Ama bu ilin siyasileri ne iş yapar soruyorum? Vatandaş bas bas sosyal medyada sokakta şikayetini dile getiriyor. Yaşadığı mağduriyet için çözüm talep ediyor ama kimseden ses çıkmıyor. Devlet vatandaşın hakkını korumak için vardır. Devletin temsilcileri de vatandaşın haklarını korumakla mükelleftir. Bu şehrin idarecileri, muhalefeti, iktidarı çıkıp bu konuda kamuoyuna gereken açıklamayı yapmalıdır. Belediyenin daha önce su sayaç okuma bedeli adıyla aldığı bir para vardı. Ben bunu tüketici hakem heyetine götürdüm ve bu uygulama son buldu. Şimdi hakem heyeti bu konuda bir şey yapmıyor. Çeşitli isimler altında vatandaştan alınan bu paralara artık birileri son vermelidir. 2014 yılında Yargıtay verdiği kararda faturalarda tahsil edilen 5 kalemin (elektrik faturasındaki kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelleri) ‘aboneden alınamayacağını söylemişti. Kararda “Elektriğin kaybı sırasında ve başka kişiler tarafından hırsızlanmak şartıyla kayıp-kaçak bedelinin abonelerden alınması, şeffaf hesap verilebilirlik, hukuk ve adalet devleti ile bağdaşmaz. Haksız şart teşkil eder. Hırsızlıkları önlemek, devletin en öncelikli görevidir. Hırsızın kullandığı kaçak enerji dürüst vatandaştan tahsil edilemez” ibarelerini kullanmıştı. Şimdi dürüst vatandaş neden bu bedelleri ödemek zorunda bırakılıyor? Devlet şirketlerin mi vatandaşın mı hakkını korumalıdır? Toplum vicdanı bu konuda yara almıştır. Bir an önce siyasilerin ve diğer sorumluların gerekli girişimleri yaparak bu mağduriyetlere son vermesi elzemdir. Ben de bir vatandaş olarak tüm siyasi temsilcilerden, devletimizden bu mağduriyetlerle ilgili adım atılmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Haber-Hasan Berdibek